BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ-STEFAN ZWEİG-TÜRKİYE İŞBANKASI YAYINLARI

           BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ-STEFAN ZWEİG-TÜRKİYE İŞBANKASI YAYINLARI
       
           Madame de Prie sarayda saray içinde hakim olduğu gücünü devlet işlerinde eli olan sevgilisi Bourbon dükünün görevinden alınmasından sonra elinde tuttuğu gücü kaybetmiştir.Kralın sürgünü ile beraber Normandiyadaki malikanesine gitmesi emredilmiştir.Tekrar sarayın çatısı altına çağırılacağı anın hayali ile Normandiya yolculuğuna çıkan Madamın geri dönme ve intikam ateşi ile sürgününün ilk zamanları  rahat geçse de zaman geçtikçe eski günlerini özlemeye başlar ve malikanesinde bir nebze de olsa eski hayatını devam ettirmeye çalışır
         Stefan Zweig kitapları arasında beni en etkileyen kitaplardan biri bir çöküşün öyküsü oldu.Adı sonunu fısıldasa da ben bu tarz bir son düşünmemiştim ama kitabın konusu her sayfayı sarmıştı.Karakterin güçlü yapısı okuyucunun ruh haline de işlemekle beraber o ağırlığı birebir satırlarda hissettiriyor ve kitabın sonunda insanın içine büyük bir hüzün parçası bırakıyor diyebilirim 
      (Bu son derece çarpıcı çöküş öyküsü, XV. Louis döneminde Fransız sarayında epey etkili olmuş aristokrat bir kadının gerçek yaşamına dayanır. Madame de Prie günün birinde gözden düşer ve kral tarafından Normandiya’ya sürülür. İktidar sahibi ve ilgi odağı olduğu hareketli ve eğlenceli Paris günlerinden sonra, ne kadar süreceği belli olmayan, kendisiyle baş başa kalacağı bir sürgün dönemi beklemektedir onu. Ancak iktidar savaşları, entrika ve eğlenceden ibaret boş saray hayatı varoluşuna anlam katan tek şeydir. Hem kendini hem çevresindekileri sürekli kandırma eğilimindeki bu sığ ve kibirli kadın, malikânesinde gösterişli eğlenceler düzenleyerek Paris’teki hayatını yeniden canlandırmaya çalışır. Giderek mantıklı düşünme yetisini bütünüyle yitiren Madame de Prie, yeniden bütün dikkatleri üzerine çekebilmek için inanılmaz bir plan yapar.-tanıtım özeti)