sus Ve Bana Aşkı Anlat- Ömer Faruk Kaya-Uyanış

 Sus Ve Bana Aşkı Anlat- Ömer Faruk Kaya-Uyanış

     Normal şartta şiir okurum ama ilk kez tam anlamıyla bir şiir kitabı okuyup yorumlayacağım. Bu bakımdan yazacağım yazıda ,yapacağım yorum da sürç-ü lisan etmiş olabilrim affınıza sığınarak yorumuma başlıyorum 

    kitapta geçen şiirin ölçü birimi olarak serbest ölçü kullanılmıştır.Kitabın adından da anlaşılacağı üzeri ana teması '' aşk'' üzerine yazılmış olup, çoğunluk ilahi aşk üzerine şekillenmiştir. Fakat yer yer beşeri aşkın izlerine de rastlanmaktadır. Şiirleri okurken şair in mısralara gizlediği gönül dünyasına da misafir olursunuz .Bende bu misafirliğimde mısralar da gizli beşeri aşkı da hissettim diyebilirim .Mecnun şiirini okurken kafamda şu sözler belirmedi de değil'' beşeri aşkı tatmayan ilahi aşkı tam manasıyla kavrayamaz '' diye not düşmek istedim. ve şu mısralarda sözüme destek oldu aslında 

''Mecnunun derdi Leylasıydı.

Ancak o Rabbine ''beni bu dertten kurtar '' diye niyaz etmedi.

Eğer öyle deseydi ne Leyla'ya kavuşabilir ne Mevla'ya ulaşabilirdi''

     Hep kendimizi öyle mutsuz olmaya şartlandırmışız ki. Ahir ömrümüzde gördüğümüz mutluluklar ise bize mutsuzluğun bir oyunu olarak lanse etti ve şu mısralar gerçek mutluluğu bulmakta bize yol gösterici olabilir aslında .

''Öğrendim ki;

Mutsuz olmaktan vazgeçmeden

Mutlu olamıyor insan.''

     Şiir okudun mu okudum demek için aheste aheste okuyacaksın. Satır satır ,mısra mısra akacak içine .Şiirin kendi içinde oluşturduğu deryadan yudum yudum içeceksin .Kana kana içsende susuzluğun dinmeyecek .Kaybolacaksın engin denizinde sığındığın limanın ,yolunu aydınlatacak fenerin olacak tıpkı şairin  de dediği gibi

''SANA DAİR

Dalgalarla oynaian bir ay misali

Yakamozum oldun sende dirildim

Fırtınayla dalgalanmış sandal misali

Limanım sen oldun sende duruldum

Ferhat Şirin için dağları deldi

Züleyha Yusuf'unun kölesi oldu

Nice bülbüller gülün uğruna öldü

ben mecnun misali sana vuruldum

Çok uzak yolları koyup ardına

Zindan olan yılların ardına

Niceler hicret etmiş küsüp yurduna

Ben mülteci misali sana sığındım...''

    Yakaladığım gönül telinden kağıtlara dökülen dizelerde bir sevda gizli,yolu gözlenen ,hasret çektiren ,çekmeye çalıştığı çileyi ,o çileye gömdüğü sitemi İstanbul a yüklemek ,onunla özümsemek istemiş aslında. Bunu da yer yer İstanbul temalı şiirlerin rahatlıkla gözlemleyebildim diyebilirim .Aslında daha yazılacak çok kelam var ama vesselam burada bitirmek kafi gelecek aslında Her bir şiirin manasını kavrayıp yorumlasam da ne yazım tükenir ne de sözlerim sona erir.Üzerine konuşulacak o kadar mısra var ki aslında en güzeli kitabı sizin okuyup sonuna kadar açık gönül kapısından kendiniz geçmeniz .Yazdığım yazıyı şairin şu şiiriyle bitirmek yerinde ve kafi bir karar olacaktır

''SENİNDİR

Beynim bir okyanus gönlümse liman

Ruhumda dakgalanan sandal senindir

Sormadan eriyip gitse de zaman 

Bil ki yaşadığım her an senindir

Yüzünü görmeden ölürsem eğer

Canşikar hasretin boynumu eğer

Bir ömür vakfetmek yetmezmiş meğer 

İstersen ebedi,gönlüm senindir...''

Asıl önemli olan nedir bilir misin ?

''SUS VE BANA AŞKI ANLAT''